8- Hz. İSA GELMEYECEK!
Bu gün dahi, müslümanlar arasında hararetle tartışılan bu konu, aslında Kur'anın nüzulünden çok önceye dayanır. Müslümanlar arsındaki genel kabul ise şudur: İsa (AS) çarmıha gerilmemiş, Allah onu göğe/kendi katına çıkarmış ve kıyamete yakın bir zamanda tekrar yeryüzüne indirecektir. Evet, çok özetle genel kabul budur. Şimdi burada ister istemez akla bir takım sorular geliyor:
1- Ölmediyse şuan nerede?
2- Peygamberlik görevi yarım kalmış olmadı mı? Yani kendisine verilen tebliğ görevi ne oldu?
3- Allah "Her nefis ölümü tadıcıdır" ve "Bizim yasamızda değişiklik göremezsin" der. Bu tezat teşkil etmez mi?
.... gibi daha bir çok yanıtsız soru akla geliyor. Peki o halde işin hakikati nedir? Kur'an bir elçinin asırlar sonra üstelikte son elçinin ardından gelmesine onay vermiş midir?
Ve hepsinden önemlisi, hatta altının çizilmesi gereken asıl nokta ise şudur; Kıyamete kadar, korunacağına, eksiksiz ve tam olduğuna yemin ile dikkat çekilen Kitap'da tüm kurtuluş reçetesi mevcut iken, İsa (AS) gelip neyi ekleyecek, gelip hangi eğriyi düzeltecek?
İsa (AS), Kur'an İslam'ından uzak olunduğundan dolayı geri kalmışlık, perişanlık yaşayan müslüman halkların zorla kulaklarından tutup refaha/kurtuluşa mı ulaştıracaktır.
Kur'an ne akıl ile, ne de kendisi ile asla çelişmez! hakikatinden yola çıkarak: İsa (AS) ineceğine dair net bir ayet var mıdır? Veya ayetler aslında ne anlatıyor, bunlara tarafsız göz ile bakıp sonuca ulaşacağız.
وَقَوْلِهِمْ إِنَّا قَتَلْنَا الْمَسِيحَ عِيسَى ابْنَ مَرْيَمَ رَسُولَ اللّهِ وَمَا قَتَلُوهُ وَمَا صَلَبُوهُ وَلَـكِن شُبِّهَ لَهُمْ وَإِنَّ الَّذِينَ اخْتَلَفُواْ فِيهِ لَفِي شَكٍّ مِّنْهُ مَا لَهُم بِهِ مِنْ عِلْمٍ إِلاَّ اتِّبَاعَ الظَّنِّ وَمَا قَتَلُوهُ يَقِيناً {157}
157- Ve: 'Biz, Allah'ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük' demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (bir) benzeri gösterildi. Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların zanna uymaktan başka buna ilişkin hiç bir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler.. (4-Nisa 157)
WeMa qateluhu = Onlar İsa'yı öldüremediler,
WeMa salebuhu = Onlar onu (İsa'yı) asamadılar,
Welakin şübbehe lehüm = Onlar öyle şübhelendi/sandı bu ayeti tercüme edenler İsa'ya benzer (gösterilen) birinin asıldığı gibi bir mana vermişler. Aslında ayet gayet açık: WeLakin şübbehe lehüm, yani: (İsa'yı astık diye) şüphe içine düştüler/astık sandılar. buradan devam... Onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, ondan yana tam bir kuşku içindedirler. O hususta bir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Onu kesinlikle öldürmediler.
Öldüremediler çarmıha da geremediler peki ne oldu? Hemen yine ilgili ayete bakalım:
إِذْ قَالَ اللّهُ يَا عِيسَى إِنِّي مُتَوَفِّيكَ وَرَافِعُكَ إِلَيَّ وَمُطَهِّرُكَ مِنَ الَّذِينَ كَفَرُواْ وَجَاعِلُ الَّذِينَ اتَّبَعُوكَ فَوْقَ الَّذِينَ كَفَرُواْ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ ثُمَّ إِلَيَّ مَرْجِعُكُمْ
فَأَحْكُمُ بَيْنَكُمْ فِيمَا كُنتُمْ فِيهِ تَخْتَلِفُونَ {55}
55- O zaman Allah şöyle dedi: "Ey İsa, şüphesiz ki seni (Ben) öldüreceğim, seni kurtaracak ve inkârcılardan temizleyeceğim. Hem sana uyanları, kıyamete kadar o küfredenlerin üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz banadır, ayrılığa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedeceğim".(3 Ali Imran 55)
رفع = kaldırmak, yükseltmek, yüceltmek, terfi ettirmek, kurtarmak
رَافَعَ = savunmak
Bu ayette Allah(cc) Hz İsa'yı öldürmeye gelen Romalı askerlerin elinden çekip-KURTARMIŞTIR. Onu, yani İsa (AS)'ı eceliyle ölen herkesin canını aldığı gibi İsa (AS)'ın da canını (sonradan) kendisinin alacağını bildiriyor.
Bu ayetden Hz İsa'nın Allah katında bir yerlerde, yeniden inmek üzere bekletildiği gibi bir mana çıkarmak çok zorlama iş olur. O halde göğe yükselme ve yeniden inme meselesi nereden çıktı?
Bunu anlamak için, hristiyanların bu konudaki inancına bakmamız gerekiyor. Hristiyanlara göre: İsa (AS) çarmıha gerilerek öldükten üç gün sonra, mezara gömülmüş ve gömüldükten üç gün sonrada mezarı boş bulunmuştur. Yani mezarında olmadığı görülmüş. Sonra bu (mezarında olmadığına göre) "Göğe yükselmiş!" olarak değerlendirilip inanılmıştır.
Hristiyanların bu anlayışı, Son Elçimiz Hz. Muhammed(sav) zamanına gelene kadar, dünya üzerinde kulaktan kulağa geniş kitleleri arasına yayılmıştır. Kur'anın gelmesiyle birlikte, müslümanlığı seçen bazı hristiyanlardan (Hz. Muhammed'in vefatından sonra ) bir kısım sahabi, özellikle tabiun döneminde müslümanlar arasında yavaş yavaş konuşulmaya/benimsenmeye başlanılmıştır. Efendimiz Hz. Muhammed'in (sav) vefatından 1,5 ~ 2 asır sonra ise, hadis kitaplarında yerini almıştır. Bu yıllarda bir çok "İslam alimi" veya Kur'an bağlısı, hadislere giren bu hurafeyi şiddetle tenkit etmişlerdir. Fakat, bu tenkitler, tarih içinde bu hurafeye olan büyük inançtan, dolayı arada kaybolmuş gitmiştir.
"Rafea" kelimesini (Kendi katına) Yükseltmek olarak alsak dahi, sonuç yine değişmez. Çünkü Allah İsa (AS)'ı bizzat kendisinin öldüreceğini söylüyor. O halde katına yükseltmesi, Allah'ın onu öldürmesinden sonradır. Yani diri diri yükseltmek değil.
Rafea kelimesinin diger peygamberlerle ilgili de kullanılmıştır:
Kitab’ta idris’i de an. Çünkü o çok dogru bir peygamberdi. Onu yüce bir makama yükseltmistik. (19 Meryem 56-57).
Bu ayette de Hz. idris’in ref edildiginden bahsedilmektedir. Şimdi aynı mantıkla O’nun da kıyamete yakın bir zamanda tekrar döneceği neden savunulmuyor ?
Daha önce de dediğimiz gibi: Her peygamber kendinden önceki peygamberleri tasdik ve dejenere olmuş unsurları düzeltmek ve de /hatırlatmak /korkutmak /müjdelemek amacıyla gönderilir. Hz İsa' da Tevrat hakkındaki itilafları ortadan kaldırmak ve Ahmed isminde bir peygamberin geleceğini müjdelemek için gönderilmiştir. Aynen Kur'anın "Kitap ehlinin ihtilafa düştüğü konuları aydınlatmak amacı" da güttüğü gibi.
6 - Bir vakit de Meryem oğlu İsa: Ey İsrail oğulları, ben size Allah'ın elçisiyim. Önümdeki Tevrat'ın doğrulayıcısı ve benden sonra gelecek, adı Ahmed olan bir peygamberin müjdecisi olarak geldim. dedi. Sonra o, onlara apaçık delillerle gelince: Bu apaçık bir büyüdür! dediler.(61 Saff 6)
Hz İsa'dan sonra hem yahudiler hem de hristiyanlar bir Elçinin geleceğini biliyorlardı. Çünkü Allah'ın söylediğine göre: Bu İsa (AS) aracılığı ile söylenmişti. Hatta Allah gelecek olan elçinin adını dahi vermişti.
İşte tam burada sormak lazım. Hz İsa'nın yeniden gelmesi gibi önemli bir konu Kur'anda neden yok! Oysa yukarıdaki ayette, önceki ümmete çok net ve yoruma gerek bırakmayacak şekilde "benden sonra gelecek, adı Ahmed olan bir peygamberin müjdecisi olarak geldim" net bir ayet var. Allah İsa (AS)'ı yeniden yeryüzene indirmeyi dileseydi, bunu Kur'anda aynen 61/6 ayetteki gibi net bir dille söylemezmiydi ?
Allah ile Hz. Muhammed'i dinde iki otorite olarak gören kardeşlerimiz diyecek ki "O halde bu konudaki hadisler ne olacak, buharinin, müslimin söyledikleri...." Bir Kur'anı müslümanı olarak derim ki: Allah tek otoritedir. Allah hükümranlığını kimseyle paylaşmaz. Allah buhari yada müslim söyledi diye İsa (AS)'ı yeniden göndermez. Peygamber Efendimiz'de Kur'ana tabi olan bir elçi olduğundan oda Allah'ın söylemediğini söylememiştir. Çünkü Elçilerin görevi SADECE tebliğ etmektir:
قُلْ مَا كُنتُ بِدْعاً مِّنْ الرُّسُلِ وَمَا أَدْرِي مَا يُفْعَلُ بِي وَلَا بِكُمْ إِنْ أَتَّبِعُ إِلَّا مَا يُوحَى إِلَيَّ وَمَا أَنَا إِلَّا نَذِيرٌ مُّبِينٌ {9}
9-De ki: Ben peygamberlerin ilki değilim; benim ve sizin başınıza gelecekleri bilmem; ben ancak bana vahyolunana uymaktayım; ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.(46 Ahkaf 9)
Allah'a ve Kitab'a inandığı halde "Allah Resulünün dinde hüküm koyma yetkisi vardır" diyen kardeşler var. Hatta bu kardeşlerden bazıları ilahiyatçı akademisyen. Cemaat ne yapar acaba. O akademisyen kardeşlere aşağıdaki ayetleri sunarak konuyu kapatıyorum.
وَلَوْ تَقَوَّلَ عَلَيْنَا بَعْضَ الْأَقَاوِيلِ {44} لَأَخَذْنَا مِنْهُ بِالْيَمِينِ {45} ثُمَّ لَقَطَعْنَا
مِنْهُ الْوَتِينَ {46} فَمَا مِنكُم مِّنْ أَحَدٍ عَنْهُ حَاجِزِينَ {47}
44- Eğer (Muhammed) bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı,
45 -Elbette Biz; onu, kuvvetle yakalardık.
46 -Sonra da onun şah damarını keser atardık.
47- Hiçbiriniz buna mani de olamazdınız (69 Hakka 44-47)
Sonraki sayfa»»