1. Kur’an okumaya Allah’ın adıyla başlamalıyız.İslam dinine göre, her meşru işe ve her salih amele Allah’ın adıyla başlanması gerekmektedir. Bu temel kaide, Kur’an-ı Kerim okuma içinde geçerlidir. Bu yüzden Kur’an okumaya da Allah’ın adıyla başlanmalıdır. Kur’an-ı Kerim’deki “Yaratan Rabbinin adıyla oku.”[1] ayeti Kur’an okumaya Allah’ın adının anılarak başlanılması gerektiğini belirtmektedir. O’nun okunmasına Allah’ın adını anarak başlayanlar, eğer yaptıkları işi bilinçli yapmışlarsa bu okudukları Kur’an’dan fayda sağlayabilirler.
Ancak günümüzdeki birçok Kur’an okuyucusu, O’nu okumaya Allah’ın adıyla başlamalarına rağmen, O’nun ayetlerini kullanarak kendilerine maddi gelir sağlamayı amaç edinmektedirler. Kur’an-ı Kerim’den maddi menfaat sağlamayı amaç edinen bu insanlara, sonradan ihdas edilmiş kandil gecelerini naklen yayınlayan televizyon programlarında rastlayabiliriz. Bu tipler, törenin başında Allah’ın adını anarak Kur’an okumaya başlar, törenin sonunda yapılan dua bölümünde ise Allah’ın dininin düşmanı Tağutlara dua ettirirler. Bazı Kur’an okuyucuları da, yine Allah’ın adıyla başladıkları Kur’an okumalarını, ücretleri konusunda yaptıkları sıkı pazarlıkla bitirirler. Bu istismarcıların örnekleri oldukça çoktur. Dini geçim vasıtası haline dönüştüren örneklerini yukarıda verdiğimiz bu zihniyetin üyelerinin hiçbiri okudukları Kur’an’ı bilinçli bir şekilde okumamaktadırlar. ZatenO’nu anlayarak okusalardı, asla böyle bir istismara kalkışmazlardı.
2.Kur’an okurken, şeytan ve şeytanlaşan insanların Kur’an’ı anlamaya engel olacak fikirlerinden,Allah’a sığınmalıyız.Kur’an-ı Kerim’deki “…Şeytandan Allah’a sığın”[2] ayeti şeytan’a karşı dikkatli olmamız gerektiğini, O’nun zararlarından korunmak için Allah’a sığınmak gerektiğini açıklamaktadır. Allahu teala, Kur’an-ı Kerim’de; şeytanın insanları saptıracağını, [3] bu yüzden Müslümanların O’nun adımlarına uymamaları gerektiğini, [4] O’nu ve neslini dost edinmemeleri gerektiğini [5] açıklayarak kullarını bu apaçık düşmana [6] karşı uyarmıştır. Biz Müslümanlarda bu uyarılara kulak vererek bizi hidayetten sapıklığa, aydınlıktan karanlığa çağıran şeytana karşı uyanık olmalıyız.O’ndan bize bir vesvese dokunduğunda hemen Allah’a sığınmalıyız. [7]
Kur’an-ı Kerim’deki “ Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. (Bunlar), aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar…”[8] ayeti şeytan denildiğinde hem cinlerden, hem de insanlardan olan şeytanların anlaşılabileceğini açıklamaktadır. Aynı ayetten cin ve insan şeytanlarının yaldızlı sözlerle insanları saptırmaya çalıştıkları da anlaşılmaktadır. Görüldüğü gibi, şeytan ve şeytani fikre sahip olan insanlar, Allah’ın dininin anlaşılmaması veya yanlış anlaşılması için ellerinden gelen gayreti gösterirler. Günümüzde Allah’ın kitabının sağlıklı anlaşılmaması için gayret sarf eden, bazı yöneticileri insan şeytanlarına örnek olarak gösterebiliriz. Mekke döneminde de, Medine döneminde de bu tip İslam düşmanı yöneticilere ve bunlara basın yoluyla destek veren şairlere rastlanmıştır. O dönemin şairlerini günümüzdeki bazı köşe yazarlarına benzetebiliriz. Bunlar nasıl Peygamber ve sahabelerle mücadele ettilerse bunların halefleri olan günümüzün bazı yöneticileri ve bazı medya mensupları da Müslümanlara karşı aynı mücadeleyi vermektedir. Bu grubun mensupları, Müslümanlar aleyhinde; her türlü karalama, iftira ve engelleme kampanyalarını düzenleyerek mücadelelerini sürdürmektedirler.Bize düşen görevse, bunları tanımak ve tuzaklarına düşmemektir.
3.Kur’an-ı Kerim’i düşünerek okumalıyız
Allahu teala kitabında, “Kur’an‘ın gereği gibi okunması” gerektiğinibelirtmiştir. [9] Bu yüzden Allah’ın kitabını O’nun istediği şekilde okumalı ve gereğini yerine getirmeliyiz. Gereği gibi okumak denilince,ayetlerin anlamını düşüne düşüne, anlayarak, hissederek ve yaşayarak okumak anlaşılmalıdır.Şimdi Kur’an-ı Kerim’i düşünerek okumanın nasıl olması gerektiğini maddeler halinde açıklamaya çalışalım. [10]
a)Tefekkürederek okumalıyız: Kur’an insanlara, bir takım ilahi gerçekleri anlamaları için, tefekkürü[11]tavsiye eder. [12] Allahu Teala Kur’an-ı Kerim’deyağmur, hayvan, süt, hurma, üzüm, balarısı örneklerini vererek, [13]uyku ile ölüm arasındaki benzerliği örnek vererek, [14] insanların bunlar üzerinde düşünmelerinitavsiye etmiştir.Bu sebeple Allah’ın kitabının ayetlerini okurken, ayetler üzerinde tefekkür ederek okumalıyız. Çünkü, anlaşılmadan ve üzerinde tefekkür edilmeyen ayetlerin insanı uyarması ve sapık yollardan kurtarması mümkün değildir.
b)Tedebbürederek okumalıyız: Allahu teala, kitabının ayetlerinin tedebbürle[15] okunmasını tavsiye etmiştir. [16]Çünkü, O’nun ayetleri üzerinde tedebbür etmeyen kişilerin O’nun mesajını ve o mesajın inceliklerini kavraması mümkün değildir. Bu sebeple Allah’ın kitabının ayetlerini okurken; o ayetler üzerinde iyice düşünüp taşınmalı ve onları derinliğine incelemeliyiz. Aksi takdirde Kur’an’dan gereği gibi faydalanmamız mümkün olmaz.
c)Tezekkür ederek okumalıyız: Allahu teala kitabının tezekkürle[17] okunmasını tavsiye etmektedir. [18]Tezekkür; geçmişe yönelik bir düşünme eylemi olan tezekkürden, geleceğe yönelik dersler çıkarılıp ibretler almaktır. Kur’an’ı Kerim’i tezekkürle okumak denildiğinde de; ayetlerde sözü edilen geçmişe mal olmuş hadiseleri düşünerek bugün ve yarınlarımız için öğüt ve ibretler çıkarmak anlaşılmalıdır. Allahu teala Kur’an-ı Kerim’den öğüt alınmasını ve O’nun ayetleri üzerinde düşünülmesini tavsiye etmiş ve bu sebeple de O’nukolaylaştırmıştır. [19] Ancak buna rağmen insanların birçoğu düşünmeyi ihmal etmiş ve öğüt alamamıştır. [20] Bize göre, düşünmeyi ihmal eden insanların Kur’an’dan öğüt almaları mümkün değildir. Çünkü, Allah’ın kitabında, ancak temiz akıl sahiplerinin tezekkür edip öğüt alacağı açıkça belirtilmiştir. [21]
[3]-“... Andiçerim ki, ben de onlar(ı saptırmak) için senin doğru yolunun üstüne oturacağım. ” “Sonra (onların) önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından onlara sokulacağım ve çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın.” A’raf suresi 16. ve 17.ayetler
[10] -Bu bölümü hazırlarken, Kur’an’ı anlamak Farzdır adlı kitaptan faydalandım. Abdullah Yıldız ve ŞemsettinÖzdemiradlı kardeşlerimizin yazdığı bu kitap Pınar yayınları arasında çıkan çok güzel bir eserdir. Kur’an’la tanışmak isteyen Müslümanlara tavsiye ederim.
[11] -Tefekkür:Tasavvur etme, hatırlama, düşünme, kafayı çalıştırma, fikir üretme, bir işin akıbetini düşünmedir.
[12]- ”...Allahu Teala size ayetlerini böyle açıklıyor; umulur ki tefekkür eder de gerçekleri anlarsınız.”Bakara suresi 219 ve 266. ayetler
[13]-“Gökten yağmur indirerek ölümünden sonra onunla yeri dirilten Allah’tır. Doğrusu bunda, kulak veren kimseler için ayetler vardır. “ Hayvanlarda da sizin için ibretler vardır. Kanı süzerek yarı sindirilmiş besinlerden saf ve hoş içimli bir süt çıkarırız.” “Hurma ve üzümden de şıra ve güzel yiyecekler elde edersiniz. Doğrusu bunda, aklını kullanan kimseler için ibretler vardır. “ “Rabbin bal arısına da şöyle vahyetti: “Dağlarla ağaçlarda ve çardaklarda yuva yap. Sonra her üründen ye; boyun eğerek Rabbinin talimatına uy. “ “Onun karnından , insanlar için şifa olan çeşitli renklerde bir sıvı çıkar. Doğrusu bunda tefekkür eden kimseler için ibretler vardır.” Nahl suresi 65-69. ayetler
[14]-“ Allahu Teala canları / nefisleri ölümü zamanında, ölmeyenin de uykusunda alır. Ölümüne hükmettiklerini öldürür; diğerlerini de belli bir süreye kadar yaşatır. Şüphe yok ki, bunda tefekkür eden bir topluluk için nice ibretler vardır. “Zümer suresi 42. ayet
“Bu Kur’an çok mübarek bir kitaptır. O’nu sana indirdik ki, ayetlerini tedebbür edip düşünsünler ve aklı selim sahipleri öğüt alsınlar.”Sad suresi 29. ayet
[17] - Tezekkür: Hatırlama, anma, ibret ve öğüt alma anlamlarına gelen zikirden türemiş bir kelimedir. Buradaki zikir lisanla anma değil, kalple hatırlama ve akıldan geçirmedir.
[18]-“ Bu Kur’an , onunla uyarılmaları, Allah’ın tek ilah olduğunu bilmeleri ve akıl sahiplerinin tezekkür edip öğüt alması için insanlara bir tebliğdir. “ İbrahim suresi 52. Ayet
“ Evlerinizde okunan Allah’ın ayetlerini ve hikmeti zikredip düşünün de öğüt alın. Doğrusu Allahu Teala latiftir, her şeyden haberdardır. “ Ahzab suresi 34. Ayet
[19] -“…Biz Kur’an’ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Düşünüp öğüt alan yok mudur?” Kamer suresi 17,22,32,40. ayetler