25.6. Cumanın Fazileti
Ebû Hureyre, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Kim, cuma günü cünüplükten yıkanırcasına yıkanır da Cumaya giderse bir deve kurban etmiş gibi olur. İkinci saatte giden bir sığır kurban etmiş gibi olur. Üçüncü saatte giden boynuzlu bir koç kurban etmiş gibi olur. Dördüncü saatte giden bir tavuğu Allah rızası için vermiş gibi olur. Beşinci saatte giden de bir yumurtayı Allah rızası için vermiş gibi olur. İmam hutbeye çıkınca melekler hazır olur ve hutbeyi dinlerler."[1]
Selmân-i Fârisî Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bir kişi cuma günü yıkanır, gücünün yettiğince temizlenir, yağdanlığından yağlanır veya evinde bulunan bir güzel kokuyu sürünür ve çıkar, iki kişinin arasını ayırmaz, sonra kendine farz olan namazı kılar, imam konuşurken de susarsa diğer cumadan o cumaya kadar olan günahları bağışlanır."[2]
Ebû Hureyre, Allah’ın Elçisi’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Kim yıkanır, Cuma namazına gelir, belirli miktardaki (nafile) namazı kılar, hutbe bitinceye kadar susar, sonra imamla birlikte Cuma namazını kılarsa o cuma ile ondan önceki cuma arasındaki günahları bağışlandığı gibi üç gün de ilave edilir.”[3]
25.7. Cuma İçin Özel Elbise
Muhammed b. Yahya Allah’ın Elçisi’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Eğer bulabilirseniz iş elbiselerinizden ayrı cuma için bir takım elbise edinebilirsiniz.”[4]
25.8. Cuma İçin Yıkanma
Semüre b. Cündüb Allah’ın Elçisi’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Cuma günü abdest alan iyi yapar, ama yıkanırsa daha iyi olur.”[5]
Abdullah b. Ömer, Allah’ın Elçisi’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Sizden biri Cuma’ya geleceği vakit yıkansın.”[6]
"Hattab oğlu Ömer, cuma günü hutbede ayaktayken Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin ashabının ilk muhacirlerinden bir zat içeri girdi[7]. Ömer ona şöyle seslendi: “Bu hangi saattir böyle?” O zat dedi ki,
— İşlerim vardı, ezan sesini duyuncaya kadar evime dönemedim. Sadece abdest alabildim.
Ömer dedi ki, "Gene mi abdest? İyi biliyorsun ki, Allah’ın Elçisi yıkanmayı emrederdi[8]."
Ebû Hureyre, Allah’ın Elçisi’nin şöyle dediğini rivayet ediyor: “Haftada bir kere, başını ve vücudunu yıkamak her müslümanın görevidir.”[9]
25.9. Cuma İçin Güzel Koku Sürünme
Ebû Saîd el-Hûdrî, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin şu sözüne şahid olduğunu söyledi: “Cuma günü yıkanmak erginlik çağına girmiş herkesin görevidir. Dişlerini temizlemek ve koku sürünmek de öyle.”[10]
25.10. Cuma Vakti
Enes b. Malik, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin Cuma namazını güneşin meyli[11] sırasında kıldırdığını söylemiştir[12].
Enes b. Malik şöyle dedi: “Cumaları erken davranır, kayluleyi[13] Cumadan sonra yapardık[14].” Enes b. Malik dedi ki: Allah’ın Elçisi soğuk havalarda namazı yani Cumayı erken kıldırır, sıcak havalarda da hararetin düşmesini beklerdi[15].”
Seleme b. el-Ekva' şöyle dedi: “Allah’ın Elçisi ile beraber Cuma namazını güneş batıya kaydığı zaman kılar sonra geri döner gölge arardık[16]."
Seleme b. el-Ekva 'ın şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Allah’ın Elçisi ile birlikte Cuma namazını kılar, döner duvar diplerinde gölgeleneceğimiz bir gölge bulamazdık[17]."
25.11. Cuma Ezanları
es-Sâib b. Yezid şöyle dedi: “Cuma günü, imam oturduğu zaman ezan okunurdu”[18].
es-Sâib b. Yezid demiştir ki; “Peygamberimiz, Ebû Bekr ve Ömer zamanında ilk ezan, imam minbere oturduğu zaman okunurdu. Osman zamanında insanlar çoğalınca ez-Zevrâ üzerinde okunan üçüncü ezanı ilave etti[19].”
İlave edilen bu ezan, öğle vaktinin girmesiyle okunan birinci ezandır. İkincisi imam minbere çıktıktan sonra okunur Cumanın farzından önce okunan ikamete de ezan dendiği için yapılan ilave üçüncü ezan olmaktadır[20].
ez-Zevrâ Medine çarşısında bir yer idi. İbn Battal bunun, Mescidin kapısında büyük bir taş olduğunu söylemekte, İbn Mâce ve İbn Huzeyme bu konuda şu açıklamayı yapmaktadır: “Üçüncü ezanı, çarşıda, ez-Zevrâ denilen bir binanın damında okutmaya başladı. [21]”
Ebû Umâme b. Sehl b. Huneyf şöyle anlatıyor: “Muaviye minberde otururken müezzin ezan okuduğunda "Allahu ekber Allahu ekber" deyince Muaviye de Allahu ekber Allahu ekber" dedi. Müezzin "Eşhedü en lâilâhe illallah" deyince Muaviye "Ben de" dedi. Müezzin "Eşhedü enne Muhammeden abduhû ve resûluhû" deyince Muaviye, "Ben de" dedi. Müezzin ezanı tamamlayınca dedi ki, "Ey insanlar ben Allah’ın Elçisi’nin bu yer üzerinde, müezzin ezan okurken benden işittiğiniz sözleri söylediğini işitmiştim[22].”
Buhârî Cuma 4; Müslim Cuma 10.
Buhârî ve Müslim, Cuma 2.
Ebû Hureyre'den gelen bir rivayette bu zatın Osman olduğu belirtilmektedir. (Müslim, Cuma 4)
Buhârî Cuma 2; Müslim Cuma 3.
Buhârî Cuma 12; Müslim Cuma 9.
Güneşin meyli, tam tepe noktasından batıya doğru kaymasına denir. Bu vakit öğle vaktinin başlangıcıdır.
Buharî, Cuma 16; Ebû Davûd Cuma 1084;Tirmizî Cuma 503.
Kaylule, gündüz vakti bir miktar uyumaktır. Genellikle sıcağın şiddetli olduğu saatlerde yapılır.
el-Aynî, Umdet’ül-kârî , c. V, s. 298.
el-Aynî, Umdet’ül-kârî , c. V, s. 299.
Sonraki sayfa»»