ANASAYFA

FORUM

HABERLER

ZİYARETCİLER

SORULARINIZ

KİTAP

EFENDİMİZ

NAMAZ

HİKMETLİ KİTAP

FİLİMLER


   
  Tevhid Nesli geliyor....
  29. İFTİDÂ 2
 

Peygamberimizin Mekkeli müşriklerle yaptığı Hûdeybiye antlaşmasının maddelerinden biri şöyleydi: Senin dininden de olsa, bizden hangi adam sana gelirse bize geri göndereceksin.” Sonra Hûdeybiye’de bir grup Mekkeli Müslüman kadın çıka geldi. Bunun üzerine yukarıdaki âyet indi[1]. Antlaşma şartında adam diye tercüme ettiğimiz (رجل = racul, erkek)  kelimesi vardı. Kadınlar o kapsama girmediğinden Peygamberimiz, âyetteki şartlara uyan o kadınlarla biat etti ve onları geri çevirmedi[2]. 

Âyet, evli olduğu halde, inançları sebebiyle kaçıp Müslümanlara sığınan kadınları konu etmektedir. Onların bu tavırları, kocalarından ayrılmaya karar verdiklerini gösterir. Yoksa bu kararı vermediği için Mekke’de kalan müslüman hanımlar da vardı. Hûdeybiye ile ilgili olarak Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:

“Eğer onların arasında olan ve henüz tanımadığınız mümin erkeklerle mümin kadınları ezmeniz ve ondan dolayı size leke sürülmesi ihtimali olmasaydı Allah savaşı önlemezdi. Allah, dileyeni ikramı içine almak için  böyle yaptı. Eğer onlar ayrılmış olsalardı, onların kâfir olanlarını acı bir azaba çarptırırdık.” (Fetih 48/25)

Mümtahine 10. âyeti bölümler halinde inceleyelim:

1-      “Müminler! Mümin kadınlar hicret ederek size gelirlerse onları imtihandan geçirin. Onların imanlarını en iyi Allah bilir. Eğer mümin olduklarını öğrenirseniz, onları kâfirlere geri çevirmeyin. Bunlar, onlara helal olmazlar. Onlar da bunlara helal olmazlar.”

Kadının hicret etmesi; eşini, ailesini ve yurdunu terk etmesi anlamına gelir. Göç etmesinin sebebini tespit için imtihandan geçirilmesi emredilmiştir. Bu, o kadınların gerçekten inançları sebebiyle göç edip etmediklerini anlamak içindir. Bunun tespiti Müslümanlara maddi külfet yükleyecektir. Çünkü o kadının kocasından, bu şekilde ayrılma kararının onaylanması, bir iftidâ işlemidir. Bu işlemden sonra o artık kocasına helal olmaz. Ama kararla birlikte kocanın kadına yaptığı harcamayı iade etmek gerekir. Ayetin devamı bunu emretmektedir.

2-      “Onların bunlara harcadıklarını iade edin.”

Bu, Habîbe’nin Sâbit b. Kays’a yaptığı ödeme gibidir. Hicret  eden kadının malı olamayacağından ödemeyi Müslümanların yapması emredilmiştir. Bundan sonra kadın, istediği erkekle evlenebilir. Âyetin üçüncü bölümü onu göstermektedir.

3-      “Bu kadınların mehirlerini kendilerine verdiğiniz zaman, onlarla evlenmenize engel yoktur.”

Âyet gösteriyor ki, onların önceki kocalarına yapılan ödeme, Müslümanların bu kadınlara bağışıdır. Yeniden evlenmeleri halinde yeni kocalarından alacakları mehirle o borcu ödemeleri gerekmez.

Burada önemli bir husus daha vardır: Ne bu âyet, ne bakara 229, ne de Habîbe  hadisi, iftidâda bulunan kadına iddet bekleme görevi yükler. Boşanmada iddet emri, birinci ve ikinci talaktadır. Bu, ailenin yeniden kurulması için alınmış bir tedbirdir, yoksa kadının rahminde çocuk olmadığını tespit değildir. Bu tespit bir tek Âdet ve temizlik süresi ile yapılabilir. Buna istibra denir. İftidâ da gerekli olan da budur.

Bu âyet, devletler hususi hukuku ile ilgili hükümler de içermektedir. Âyette müslüman kadınlara tanınan hakların aynısı, Müslümanların nikahı altında bulunan müşrik kadınlara da tanınmıştır. Bunu âyetin diğer bölümlerinden öğreniyoruz.

4-      Âyette geçen و لا تمسكوا بعصم الكوافر = İnkarcı kadınların ismetlerine yapışmayın." ifadesindeki (ısam = عصم), (ısmet = عصمة)’in çoğuludur. Ismet Arapça’da engelleme ve koruma anlamlarına gelir[3]. Kadın, kocanın koruması altındadır. Bu sebeple onun, bazı davranışlarına engel olabilir. Burada müslüman kocadan ayrılıp Mekke’ye gitmek isteyen kafir kadın konu edilmektedir. “İnkarcı kadınların ismetlerine yapışmayın” emri, bu kadınlara engel çıkarmayın, anlamına gelir. Konunun devleti ilgilendiren tarafı da vardır. Dolayısıyla âyet, “o kadınların ülkeyi terk etmesine engel olmayın” anlamına da gelebilir. Ömer, bu âyetin indiği gün, iki müşrik karısını serbest bırakmıştı. Onlar Mekke’ye gitti ve biri Ebû Süfyan  ile diğeri de Safvân b. Umeyye  ile evlendi[4]. Ebû Süfyan  Mekke’nin fethi sırasında, Safvân b. Umeyye ise Huneyn  savaşından sonra müslüman oldu[5].

Kafir kadının müslüman koca ile yaşamak istememesi bir iftidâ talebidir. Bu talebin sonuçlanması, kocasından aldığını iade etmesine bağlıdır. Âyetin ilgili hükmü şöyledir:

5-      “Onlara harcadıklarınızı isteyin.”

Bu kadınlar, müslüman kocalarından aldıkları mehirleri iade edince, Habîbe  gibi serbest kalırlar.

6-      “Onlar da kendi harcadıklarını istesinler.”

Nasıl müslümanlar yaptıkları harcamayı istiyorlarsa, müşrikler de kendi harcamalarını isteyebilirler. Yani onlara böyle bir talep hakkı tanınır.

Müslümanların müşrik eşleri kaçıp kendi dindaşlarının yaşadığı ülkeye sığınır da kocaları onlardan, yaptıkları harcamayı alamazlarsa onlar için aşağıdaki hüküm uygulanır:

“Eşlerinizden biri kâfirlere kaçar, sonra onlardan öcünüzü alırsanız ganimetten, eşleri kaçıp gitmiş olanlara, harcadıkları kadar ödeme yapın...” (Mümtahine 60/11)

Sonuç olarak âyetler, kadına evliliği sona erdirme hakkı tanımış, Peygamberimiz, uygulamasıyla konuya açıklık getirmiştir.



[1] Buhârî Şürut, 15.

[2] Safiyyurrahman el-Mubarekfûrî, er-Rahîk’ul-mahtûm, Beyrut , 1408/1988, s. 314.

[3] el-Firûzâbâdî, el- Besâir, عصم mad.

[4] Buhârî Şürut 15. Buhârî, Ömer’in karısını boşadığını yazar. Biz, o kelimeyi “serbest bıraktı” diye tercüme ettik. Çünkü hadis rivayet edenler, duydukları kelimeleri değil, o kelimelerin zihinlerinde bıraktığı anlamı naklederler. Buhârî hadis öğrenimine hicrî 205 yılında başlamıştır. Ölümü 256’dır. Yani olay ile kendi arasında en az 220 yıl vardır. Daha önce görüldüğü gibi sahabe döneminden sonra iftidâ unutulmuş, yerini muhâlaa almıştır. Böyle bir ortamda hadis nakleden kişilerin karı-koca arasındaki her ayrılığı boşama diye algılamaları normaldir. Ayrıca Bakara 228, eşinden talak yoluyla ayrılan erkeğin, ona verdiklerini almasını yasaklamaktadır. Mumtahine 10. âyet ise geri almayı emretmektedir. Bunun talak olmadığı bu açıdan da açıktır.

[5] Muvatta Nikah, 20.

Sonraki sayfa»»

 
 
  Bugün 45 ziyaretçi bizimle...  
 
Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden