ANASAYFA

FORUM

HABERLER

ZİYARETCİLER

SORULARINIZ

KİTAP

EFENDİMİZ

NAMAZ

HİKMETLİ KİTAP

FİLİMLER


   
  Tevhid Nesli geliyor....
  4-Allah’ın Affı ile Aldanma
 

4-Allah`ın Affı ile aldanma

Çok kimse, “Allah bize niye azap etsin ki?” “Yarattığı, besleyip büyüttüğü kuluna azap eder mi?” gibi sözlerle kendini aldatır. Kimileri de yaptıkları bazı iyi işlerin kurtuluşlarına sebep olacağını sanır. Bedir’de Peygamberimizin amcası Abbas ve arkadaşları esir olunca Müslümanlar onları müşrik oldukları için ayıplamışlardı. Abbas şöyle dedi: “Vallahi biz de Mescid-i Haramı ibadete açık tutar, sıkıntıda olanın sıkıntısını giderir, Kabe’yi korur, hacılara su dağıtırız.” Bunun üzerine şu ayet indi[1]:

“Siz, hacca gelenlere su vermeyi, Mescidi Haramı ibadete açık tutmayı, Allah’a ve ahiret gününe inanan ve Allah yolunda cihat eden kişinin yaptığı ile bir mi tutuyorsunuz? Hayır, Allah katında bunlar bir tutulamazlar. Allah zalimler topluluğunu doğru yola getirmez.” (Tevbe 9/19)

 

Kendini Allah’ın affı ile aldatanların ahiretteki durumu ile ilgili ayetlerden biri şudur:

وَلَوْ اَنَّ لِلَّذِينَ ظَلَمُوا مَا فِي اْلأَرْضِِِ جَمِيعًا وَمِثْلَهُ مَعَهُ لاَفْتَدَوْا بِهِ مِنْ سُۤوءِ الْعَذَابِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَبَدَا لَهُمْ مِنَ اللَّهِ مَا لَمْ يَكُونُوا يَحْتَسِبُونَ (47)

47-  “Yanlış yapanların elinde bu dünyanın bütün malları ve bir o kadarı daha olsa, kıyamet günündeki azabın verdiği sıkıntıdan kurtulmak için feda ederlerdi. Çünkü onların Allah’tan beklemedikleri şeyler, karşılarına çıkacaktır.” (Zümer 39/47)

 

 

 

 

Allah inananları da bir çok imtihandan geçirecektir. O, bu konuda şöyle buyuruyor:

 

       الم (1) أَحَسِبَ النَّاسُ أَنْ يُتْرَكُوا أَنْ يَقُولُوا آمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ (2)

وَلَقَدْ فَتَنَّا الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ فَلَيَعْلَمَنَّ اللَّهُ الَّذِينَ صَدَقُوا وَلَيَعْلَمَنَّ الْكَاذِبِينَ (3)

أَمْ حَسِبَ الَّذِينَ يَعْمَلُونَ السَّيِّئَاتِ أَنْ يَسْبِقُونَا سَاءَ مَا يَحْكُمُونَ (4)

مَنْ كَانَ يَرْجُو لِقَاءَ اللَّهِ فَإِنَّ أَجَلَ اللَّهِ لَآتٍ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ (5)

وَمَنْ جَاهَدَ فَإِنَّمَا يُجَاهِدُ لِنَفْسِهِ إِنَّ اللَّهَ لَغَنِيٌّ عَنْ الْعَالَمِينَ (6)

وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَنُكَفِّرَنَّ عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ أَحْسَنَ الَّذِي كَانُوا يَعْمَلُونَ(7)

 

1- “Elif, Lam, Mim. 2-  İnsanlar ne sanıyorlar, inandık dediler diye denemeye tabi tutulmadan bırakılacaklar, öyle mi?

3- Doğrusu, biz onlardan öncekileri denedik. Allah, doğru olanları elbette ortaya çıkaracaktır. Elbette yalancıları da ortaya çıkaracaktır.

4- Yoksa, kötülük yapanlar elimizden kurtulacaklarını mı hesap ediyorlar? Ne de kötü karar veriyorlar!

5- Kim Allah’a kavuşma umudu içinde ise Allah’ın belirlediği vakit, kesin olarak gelecektir.  O işitir ve bilir.

6- Kim cihad ederse cihadı kendi için yapar[2].  Allah’ın kimseye ihtiyacı yoktur.

7-  İnanan ve iyi işler yapanların kötülüklerini kesin örteriz. Alacakları karşılık da kesin olarak yaptıklarının daha iyisi ile olacaktır.” (Ankebut 29/1-7)

 

 Sonraki sayfa»»



[1] İsmail b. Ömer b. Kesir (v. 774 h. /1373.), Tefsîru ibn Kesîr, Beyrut 1401, c. II, s. 342.

[2] Faydasını kendi görür.

 
 
  Bugün 224 ziyaretçi bizimle...  
 
Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden