ANASAYFA

FORUM

HABERLER

ZİYARETCİLER

SORULARINIZ

KİTAP

EFENDİMİZ

NAMAZ

HİKMETLİ KİTAP

FİLİMLER


   
  Tevhid Nesli geliyor....
  5-MÜŞKİL-ÜL KUR´AN MESELESİ
 

5-MÜŞKİL-ÜL KUR´AN MESELESİ

 

Müşkil kelimesi lugatte: karmaşık, çözümü zor, çelişkili gibi manalara gelir. Bu bakımdan müteşabih kelimesiyle eş anlamlıdır.

Müşkil-ül Kur´an ise, Kur´anı Kerimin, anlaşılmasında müşkilat çekilen ayetlerini kendisine konu alan ve Kur`ana bu alanda yönelen soru ve itirazları cevaplamağa çalışan bir tefsir branşıdır.  Bu ilim dalı, Muhtelif`ul Kur`an ve Müteşabih`ul Kur`an isimleriylede bilinir.

 

Burada sözkonusu edilen „çelişki ve tutarsızlık“ elbetteki Kur`anı Kerim için sözkonusu değildir. Kur`anı anlamakta ortaya çıkan bu anlama problemleri, Kur`anın anlatım tarzını bilmemekten yada ayetler arasındaki  bağları ortaya çıkaramamktan yani kısaca

Allah`ın kitabındaki metoda hakim olamamaktan kaynaklanmaktadır.

Bilindiği gibi Kur`anı Kerim birçok ayetinde kendisinde çelişki oladığını bildirir:

Allahü teaala şöyle buyurur:

 

أَفَلاَ يَتَدَبَّرُونَ الْقُرْآنَ وَلَوْ كَانَ مِنْ عِندِ غَيْرِ اللّهِ لَوَجَدُواْ فِيهِ اخْتِلاَفاً كَثِيراً {82}

Hala Kur'an üzerinde gereği gibi düşünmeyecekler mi? Eğer o, Allah'tan başkası tarafından gelmiş olsaydı onda birçok tutarsızlık bulurlardı. (4-Nisa 82)

 

الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَنزَلَ عَلَى عَبْدِهِ الْكِتَابَ وَلَمْ يَجْعَل لَّهُ عِوَجَا {1}

Hamd bütünüyle o Allah’a aittir ki, kuluna kitabı indirmiş ve onda hiçbir tutarsızlığa yer vermemiştir. (18-Kehf 1)

 

Ancak Kur`anın bu ifadeleri insanların onu farklı anlayamayacakları anlamına gelmez. Ayetlerde sözkonusu olan bu değildir. Burada anlatılmak istenen Kur`anın kendi söz ve mana yapısında çelişki ve ihtilafin olmadığıdır.

 

Bu anlama zorluklarının tek sebebi aslında bizim Allahın kitabını anlamadaki yetersizligimiz yani Kur`anı anlamak için gerekli bilgi ve zeka donanımına sahip olmamamızdır. Ancak konunun anlaşılması için konuyu iki başlık altında inceleyebiliriz:

1-      Kişiden kaynaklanan sebebpler

a-      Nuzul sebeplerini bilmemek

b-      Arapça konusunda yeterli donanıma sahip olmamak

c-      Ayetler arasındaki ilişkileri görememek

Bu başlıklar biraz detaylı ve örnekleriyle tek tek detaylı olarak aşağıda anlatılacaktır.

 

2-      Kur`anın anlatım özelliğinden kaynaklanan sebepler

a-      Takdim –tehirler

b-      Hazifler

c-      Tekrarlar

d-      Itnap ve icazlar

e-      Manada işkal-anlam çelişkisi

Bu konularıda kısaca anlatnaya çalışalım:

 

a-Takdim –tehirler

Kur`anı Kerim`de aynı konu değişik yerlerde ele alınırken, bir yerde konunun bir cüz`ü önce, başka bir yerde ise sonra gelmiştir. Kur`an bilimcileri bu konulara başarılı izahlar getirmişlerdir.

 

ÖRNEK

 

Kimsenin kimseden faydalanamayacağı, kimseden bir şefaat kabul edilmeyeceği, kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği günden korunun.(Bakara 48)

 

Kimsenin kimse namına bir şey ödemeyeceği, hiç kimseden fidye alınmayacağı, kimseye şefaatin yarar sağlamayacağı ve onların yardım görmeyeceği günden korunun.(Bakara 123)

 

Bu ayetlerde birinci ayette şefaat önce, ikinci ayette ise fidye önce zikredilmiştir. Bunun hikmeti, bir yerde şahsını malından çok seven insanlara, bir yerdede malını şahsından çok seven insanlara işaret etmek içindir.[1]

Yine Hıristiyanlar ve Sabiilerden bahsedilirken, Bakara suresinde[2] önem ve rütbece önceliğe sahip olduklarına isaret için Hıristiyanlar önce zikredilmiş, Maide[3] ve Hacc[4] surelerinde ise, kronolojik sıraya işaret için Sabiiler önce geririlmişlerdir.

 

b-Hazifler

Kur`an aynı konuyu değişik yerlerde anlatırken, kullandığı belli kelimeleri bazı yerlerde hafzeder. Incelendiğinde bunun da hikmet ve sebepleri vardır.

Mesela:

Bakara[5] ve Araf[6] surelerinde, yahudilerden bahsederken, kaane lafzını kullanarak: „Onlar kendilerine zulmediyorlardı“ ifadesini kullanırken, Al-i Imran suresinde[7] kaane fiili hafzedilerek, „Onlar kendilerine zulmediyorlar“ ifadesini kullanmıştır.

Çünkü, öncekinde tarihe karışmış bir topluluktan bahsedilmekte, burada ise Allahü Teaala insanlara bir misal getirmektedir,[8]

 

c-Tekrarlar

Kur´anı Kerimde sırf tekrar yoktur.Tekrar eden lafız ister kelime ister cümle olsun, bunun mutlaka gerekli bir sebebi vardır. Tekrar eden bu lafızların önü ve sonu ile incelendiğinde, farklı anlamlar içerdiği görülür. Bazen aynı ayet içinde aynı anlama gelebilen kelimelerde beraber kullanılır.

ÖRNEK

 

أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ أُوْتُواْ نَصِيباً مِّنَ الْكِتَابِ يُدْعَوْنَ إِلَى كِتَابِ اللّهِ لِيَحْكُمَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ يَتَوَلَّى فَرِيقٌ مِّنْهُمْ وَهُم مُّعْرِضُونَ {23}

 

Görmüyor musun, o kendilerine kitaptan bir nasip verilmiş olanlar, aralarında hüküm vermek için Allah'ın kitabına davet olunuyorlar da, sonra içlerinden bir kısmı yüz çevirerek dönüp gidiyorlar.(Al-i Imran 23)

 

 Burada „yetevella“ ve „muu`rizun“ kelimeleri birbirine yakın anlamlı olduğu için tekrar gibi görünmektedir. Burada bu iki yakın anlamlı kelimemnin aynı cümlede gelmesinin şu hikmetleri düşünülebilir:

 

1-„Yetevellevne“ sözüyle, onların davetçiden, „muu`rizun“ sözüyle ise çağırdıkları şey olan Allahın Kitab`ından yüz çevirdikleri anlatılmaktadır.

2-„Yetevellevne“ onların kulaklarıyla işitmek istemeyişlerini, „muu`rizun“ ise kalpleriyle anlamak ve düşünmekten yüz çevirdiklerini anlatmaktadır. [9]

3-Birincisiyle onların ileri gelenlerinin ve ulema sınıfının, ikincisiyle ise onlara tabi olan avamın yüz çevirdiği anlatılmak istenmiştir.

 

Artık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir.“[10] Ifadesi Bakara suresinde üç ayrı yerde kullanılmıştır. Bunlardan birinciyle Mescid-i Haram`da, ikinciyle Mescid-i Haram dışında, üçüncüyle de beldenin dışında iken Kabe`ye dönülmesi murad edilmistir. Veya, birinciyle Mekkede bulunanlar, ikinciyle Mekke dışındakiler üçüncüylede yolcular kasdedilmislerdir.[11]

 

d-İtnab ve İcaz

Kur`an da bazen herhangi bir konu anlatılırken, normal manayı eda edecek ifadelere, bazı zaman artı lafızlar ilave edilir. Arab dilinin bu özelliğine „mübalağa etmek ve uzatmak“ anlamına gelen itnab denir. Bunu karşıtınada icaz denir.

Mesela:

 

Yazıklar olsun Kitabı elleriyle yazıp tahrif edenlere ![12] ayetinde , elleriyle sözü ile itnab yapılmıştır. Bu söz kullanılmadan da cümle kurulabilirdi. Çünkü zaten insan elleriyle yazar.

Ancak, bu tarz bir ifadeyle, hem bu işlerinden dolayı onlar kötüleniyorlar, hem de onların bu kötü işi bizzat kendilerinin gerçekleştirdikleri vurgulanıyor.[13]

 


[1] Ensari yahya Zekeriyya, Fethur-Rahman bi keşfi ma yeltebisu fil Kur`an, Beyrut 1403, s.24

[2] Bakara 62

[3] Maide 69

[4] Hacc 17

[5] Bakara 57

[6] Araf 9,160,162,177

[7] Al-i Imran 117

[8] Ensari a.g.e.s.25

 

[9] Ensari a.g.e s.83

[10] Bakara 144, 148, 149

[11] Ensari a.g.e., s.45

[12] Bakara 79

[13] Ensari a.g.e, s.32

 
 
  Bugün 123 ziyaretçi bizimle...  
 
Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden