ANASAYFA

FORUM

HABERLER

ZİYARETCİLER

SORULARINIZ

KİTAP

EFENDİMİZ

NAMAZ

HİKMETLİ KİTAP

FİLİMLER


   
  Tevhid Nesli geliyor....
  9 -Hz. İsa’nın tekrar döneceğİ söyleyenlerİn delİl gösterdİklerİ ayetler
 

9 -Hz. İsa’nın tekrar döneceğİ söyleyenlerİn  delİl gösterdİklerİ ayetler

a- Al-i İmran Suresi 55 

Hani Allah, İsa'ya demişti ki: "Ey İsa, doğrusu seni Ben vefat ettireceğim ve seni Kendime yükselteceğim, seni inkar edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçireceğim. Sonra dönüşünüz yalnızca Banadır, hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyde aranızda Ben hükmedeceğim. (3 Al-i İmran  55)

Bu ayette geçen “sana uyanları kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçireceğim.” ifadesinden yola çıkarak, sözde Hz. İsa’nın tekrar geleceğinin Kuran’da bildirildiği iddiasında bulunulmaktadır. Bu senaryoya göre Hz. İsa yeryüzüne dönecek ve dünya hakimiyetini kendisine inananlarla beraber kuracaktır. Oysa bu tamamen Kuran’da anlatılmayan, vehme dayalı bir senaryodur.

Bu ayetin hiçbir yerinde Hz. İsa’nın yeryüzüne tekrar gelişinden söz edilmemektedir. Hz. İsa’ya uyanlar kıyamete kadar insanların üstüne geçecektir. Bu ayette vaat edilen budur. Yoksa Hz. İsa gelecek sonra tüm insanları birleştirecek ve insanların üstüne önder olacak gibi bir mantık ayette kesinlikle yoktur. Burada ayetin anlamı kaydırılarak Kuran’da bildirilmeyen bir şeyi söylemek ve böyle bir sonuç çıkartmak yanlış bir yaklaşımdır.

Burada kastedilen Hz. İsa’ya iman edenler yani Müslümanlardır. Müslümanlar ona bir peygamber olarak iman ederler. Müslümanların dünyada bir düzen kuracakları açıklanmaktadır. Bunun için Hz. İsa’nın gelişi gibi bir ön şart yoktur. 

b- Nisa Suresi 159

And olsun, Kitap Ehlinden, ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur. Kıyamet günü, o da onların aleyhine şahit olacaktır. (Nisa Suresi, 159)

Bu ayette de dikkat edilirse, yine Hz. İsa gelecek diye bir anlam ya da ima yoktur. Sadece Kitap ehlinden olanların ölmeden önce ona inanacaklarını bizlere bildirmektedir. Bu ayetten yola çıkarak Kitap ehlinin ölmeden önce Hz. İsa’ya inanması ancak onun gelmesiyle olur. Öyle ise Hz. İsa gelecektir gibi yorumlar yapmak yanlıştır. Burada ayette olmayan bir şart ortaya atılmış ve açıkça ayetin anlamı çarpıtılmıştır.

Bir kere ayette Kitap Ehli’nden olanların kıyamete yakın bir zamanda Hz. İsa’ya iman edeceklerine dair bir ifade yoktur. Bu ayette tüm Kitap Ehli kastedilmektedir. Ayrıca ölümlerinden önce Kitap Ehli’nin iman etmeleri için Hz. İsa’yı görmeleri gibi bir şart da ayete göre söz konusu değildir. Hz. İsa’nın sağlığında bile onu görüp kitap ehlinden iman etmeyen bir çok kişi olmuş ve hatta onu öldürmeye bile kalkmışlardır.

Bu olsa olsa böyle olur mantığıyla bu sonuç çıkartılmış, Kuran’da bildirilen dışında ön yargıyla ulaşılmış bir iddiada bulunulmuştur.

Ayrıca ayetin devamı dikkatli okunduğunda çok önemli bir gerçek ortaya çıkacaktır. Hz. İsa ölümlerinden önce kendisine iman edenlerin hakkında kıyamet günü aleyhlerinde şahitlik yapacaktır. Bu ayetin Arapça metninde “aleyhim”( عليهم) ifadesi geçmektedir. “Aleyhim” kelimesinin “onların üzerine” veya “aleyhlerine” anlamları vardır. Bu kelime şahitik yapmak fiiliyle kullanıldığında bu şahitliğin olumsuz olduğu yani aleyhlerine olduğu anlaşılmaktadır. Kuranda bu iki kelimenin geçtiği ayetlere bakıldığında bu anlaşılacaktır.

MESELA:  41/20- Sonunda  oraya geldikleri zaman, işitme, görme (duyuları) ve derileri kendi aleyhlerine şahitlik edecektir.

Ayetin devamıyla düşünüldüğünde kitap ehlinde ölümlerinden önce Hz. İsa’ya iman edenlerin imanının makbul bir iman olmadığı anlaşılmaktadır. Aksine Hz. İsa onların aleyhlerine şahitlik yapacaktır. Bu iman Firavun’un imanı gibi kabul edilmeyen bir imandır. Üstelik burada söz edilen kitap ehli kıyamet gününe yakın olanlar değil Hz. İsa’dan sonra yaşayan tüm kitap ehlini kapsar. Bunların hepsi ölümlerinden önce Hz. İsa’nın Allah’ın elçisi olduğuna iman etmektedirler. Fakat ölüm anından önce olan bu iman makbul bir iman değildir. Hesap günü İsa onlardan şikayetçi olacaktır. Yukarıdaki ayetin önce ve sonrası okunduğunda burada kitap ehlinden Yahudilerin eleştirildiği görülecektir.

Şimdi ayete başına dönersek bu ayetin neresinde Hz. İsa tekrar yeryüzüne gelecek şeklinde bir anlatım yada ima vardır? Neye dayanarak böyle bir sonuç çıkarılmaktadır? Görüleceği gibi bu iddia sadece bir vehimdir ve bu yanlış yorumlar Kuran’a ait değildir.

c- Zuhruf Suresi 61

Şüphesiz ki o , kıyametin bilgisidir. Ondan hiç şüphe etmeyin ve bana uyun; çünkü bu, dosdoğru yoldur.. (43 Zuhruf 61)

Bu ayette o sıfatının Hz. İsa olduğunu söyleyip, onun kıyamet saati için bir ilim olması için ancak kıyametten önce gelişiyle olabileceği iddia edilmektedir.

Bu ayette geçen “o “ zamiri hakkında iki farklı görüş var. Biri “o “zamirinin Kuran’ı işaret ettiği diğeri ise” o” zamirinin Hz. İsa’yı işaret ettiğidir. “O” zamirinin Hz. İsa’yı işaret ettiğini kabul etsek bile, ayetin direkt anlamından Hz. İsa’nın yeniden yeryüzüne gelişini söyleyen yada işaret eden bir ifade bulunmadığı görülecektir. Bu ayette de diğerlerinde olduğu gibi bir ön kabul yapılıyor ve Hz. İsa’nın kıyamet için bir ilim olması için ancak kıyametten önce gelişiyle olabilir denilmektedir. 

"Şüphesiz ki o , kıyametin bilgisidir " Burada geçen " Şüphesiz ki o" ifadesiyle ne kastedilmektedir? Hasan Basri ve Said b. Cübeyr'e göre "Kur'an" kastedilmektedir. Yani, Kur'an, kıyametle ilgili bir bilgi kaynağıdır. Ancak siyak ve sibak dikkate alındığında, bu anlamın pek uygun düşmediği görülür. Çünkü böyle bir anlamın çıkarılabilmesine delil olabilecek bir karine yoktur.

Müfessirlerin çoğu burada, Hz. İsa'nın kastedildiği hususunda hemen hemen ittifak halindedirler. Fakat İsa b. Meryem'in kıyamet alameti olarak nitelenmesi nasıl mümkün olmaktadır? diye bir soru akla gelebilir. İbn Abbas, Mücahid, İkrime, Katade, Süddî, Dahhâk, Ebu Eliye ve Ebu Malik, "Bununla Hz. İsa'nın ikinci gelişi kastolunuyor" demektedirler. Eğer böyle anlarsak o takdirde ayeti, "Hz. İsa'nın yeryüzüne tekrar dönmesiyle kıyametin yakın olduğu anlaşılacaktır." şeklinde yorumlamamız gerekir. Ancak, cümlenin devamını okuduğumuzda böyle anlam vermenin yanlış olduğu görülür. Yukarıda ismini zikrettiğimiz müfessirlerin tüm saygınlığına rağmen, onların "İsa b. Meryem'in ikinci gelişi, kıyametin kopacağını gösterir bir ilimdir" şeklindeki yorumlarını kabul etmek güçtür. İsa b. Meryem'in tekrar gelişi, onun geleceği dönemde ve ondan sonraki dönemlerde yaşayanlar için bir alamet olabilir. "Siz bundan şüphe etmeyin" şeklindeki bizzat kendilerine hitap edilen Mekke'liler için bu nasıl bir alâmet olabilir? Binaenaleyh, müfessirlerden bazılarının şu görüşü bize göre daha makbuldur. Yani Hz. İsa'nın babasız doğuşu, çamurdan kuş yapıp ona can üflemesi, ölüleri diriltmesi vb. mucizeleri kıyametin alametlerindendir. Bu ayetle bir çocuğun babasız dünyaya gelmesi, bir kulun çamurdan kuş yapıp ona can üflemesi, ölüleri diriltmesi mümkün iken Allah'ın kıyamet günü ölümlerden sonra insanları yeniden diriltmesi niçin mümkün olmasın?

d- Nisa  Suresi 157

Ve: "Biz, Allah'ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük" demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi. Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiç bir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler. (Nisa 157)

Bu ayette geçen “onu öldürmediler ve onu asmadılar.” İfadeden yola çıkarak Hz. İsa’nın öldürülmediği ve asılmadığı dolayısıyla hala canlı olduğu ve tekrar yeryüzüne döndürüleceği iddia edilmektedir.

Oysa ayet önyargılardan sıyrılarak okunduğunda böyle bir anlatımın olmadığı açıkça anlaşılacaktır. Burada söylenen şey Hz. İsa’yı öldürmeye çalışan kişilerin onu öldüremediği ve asamadığıdır. Yani inkarcılar Hz. İsa’ya bir zarar verememişlerdir. Fakat bu Hz. İsa’nın vefat etmediği ve tekrar yeryüzüne gönderileceği  anlamına gelmez.

MESELA:: Müşrikler Hz. Muhammed’i ne öldürebildiler ne de asabildiler. Böyle olması Hz. Muhammed’in ölmediği anlamına gelmez. Hz. Muhammed başka bir vesile ile vefat etmiştir.

Yukarıdaki ayette de Hz. İsa’nın inkarcılar tarafından öldürülmediği vurgulanmaktadır. Fakat bu başka bir vesile ile Allah onu vefat ettirmiş ve kendi katına yükseltmiştir. Dolayısıyla da bu ayetteki ifadelerde ne Hz. İsa’nın vefat etmediği gibi bir anlam vardır, ne de tekrar yeryüzüne döneceğine dair bir anlatım mevcuttur.

Sonuç: Temel olarak Hz. İsa’nın tekrar yeryüzüne dönüşüne delil olarak gösterilmeye çalışılan ayetler bunlardır. Görüldüğü gibi ayetlerde bildirilen Hz. İsa’nın öldüğüdür. Bunun ötesinde hiçbir ayette tekrar yeryüzüne döneceğine dair bir ifade yoktur.

Hz. İsa’nın tekrar yeryüzüne dönüşü iddiası Kuran’a dayalı bir düşünce değildir. Bu düşünce Hıristiyan etkisiyle uydurulmuş hadisler vasıtasıyla İslam dinine geçmiştir. Günümüzde de bu konuyu suiistimal etmek isteyen kişiler tarafından kullanılmaktadır. Bu suiistimallere karşı yapılacak en iyi tavır, olayları hep Kuran’a göre değerlendirmek ve Kuran dışı bu tarz zırvaları tümüyle terk etmektir. 

Sonraki sayfa»»

 
 
  Bugün 47 ziyaretçi bizimle...  
 
Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden