Tao, Tabiat düzeninin idarecisi ve her şeyin üstündeki yaratıcı kudrettir. Hürmet ve ibadet edilmesi gereken yüce hükümdardır. Kâinatın düzenini o kurmuştur. Sabah Tao’yu zikreden akşam rahat ölür.
O uludur, yücedir. Yerdeki insanlara hükmeder; kötüler çoğalınca hükmü amansız olur. Ölmek ve dirilmek, şeref ve zenginlik, onun takdirindedir. O ezelidir, ebedidir, her yerde vardır, nasıl olduğu bilinmez. Onu zihninde resmetmeye kalkan kaybeder. Yaratılmamıştır, her şeyi yaratan odur. Değişmez, her zaman vardır ve her zaman hazırdır. Her şeyi açıkça görür ve bütün işlerde insanlarla beraberdir.
Tao ile kastedilenin Allah Teâlâ olduğu açıktır.
Tao’nun gerçek varlığının ortaya çıkışı, insanda ve öteki varlıklarda görünen halidir. Bütün varlıkları Tao meydana getirir; Te besler, büyütür, şekil verir ve kuvvetini tamamlar. Her varlık Tao’yu yükseltir ve Te’ye değer verir.
Yin - Yang: Bunlar kainat düzeninin yönlendirici ve yönetici iki büyük gücünün evrensel simgesidir. Bu iki güç birbirinden bağımsız olarak varlıklarını sürdüremezler. Her şey Yin ve Yang’ın gizemli ilişkisi sonucu latif alemden dünyaya çıkartılır. Bu prensibi Tao yaratmış, sonra Tao’nun yaratma gücü Yin-Yang ikilisine geçmiştir. Bu noktada Te bu iki kuvveti birlik içinde uyumlu bir biçimde tutar.
“Tao’dan bir doğar, birden iki (Yin ve Yang), İkiden üç, üçten on bin şey doğar; bütün varlıklar uyum içinde, Yin’i barındırır, Yang’ı kucaklar.”
Tao’nun yaratma vasfı Te’ye verilmiştir. O bunu, Yin ve Yang ikilisi ile gerçekleştirmektedir. Yaratılan her şeyi Te kontrol eder.
“Tao ile hayatına düzen veren için karanlık ile aydınlık, hayat ile ölüm arasındaki aldatıcı sınırlar kalkar. Pek çok yüksek ruhlu varlığın dostluğunu kazanır. Onlar arasında, olumsuz etkilenmelerden korunur ve yok edilemez yaşama gücüne sahip olur. Böylece ölümsüzlüğe ulaşır.” “Ağaçlar ve hayvanlar, insanlar ve böcekler, çiçekler ve kuşlar... Bunlar yıldızlardan evrene akan latif güçlerin canlı hayalleridir. Onlar birbirleriyle ve yeryüzündeki varlıklarla karşılaşarak onlarla birleşerek tüm canlılara hayat verirler.”
Her aile, ata ruhlarını özel koruyucu olarak görür ve evinde onlar için yer ayırır. Bazen atalar çağrılır ve önemli konular haber verilip yardımları istenir. Mezarlar, bereket versin diye tarlalarda yapılır, ilkbaharda süpürülür ve hediyeler sunulur.
Gaybı bildiğine inanılan bilgeler, ölümsüzler ve meleksi üstatlar ilahi güce ulaşmanın yollarıdır. Bunlar aracılığıyla ölümsüz olunur, fena-yi tâmma ulaşılır. Bunlar ilahi varlık ile insan arasındaki aracılardır.
Bunlar: “Kapılarının önüne çıkmadan evreni bilir, pencereden bakmadan, gökyüzünü görürler. Gitmeden bilir, bakmadan görür, yapmadan başarırlar.” “Bu meleksi üstatlar bulunamazlar; talip olanları onlar bulurlar. Bundan sonra yüksek feraset ve temyiz erdemi yardımıyla İlahi mülk ile bağlantı kurulduğunda nihai manevi hakikatlerin nakli de peşinden gelecektir. Bu, tüm meleklerin ilahi mülke giderken izledikleri yoldur.”
“... mükemmel yol süresince meydana gelecek ilerlemenin her basamağında yarın dünya mülkünde tutkulu görünene değil, bugün manevi mülkte önemli olana değer vermeyi öğreneceksin. O zaman mistik kapı açılacak, sen koskocaman evrenin yönetmeyen yöneticilerine, yaratmayan yaratıcılarına katılacaksın.”
“...tüm mürşitler ve teknikler geçicidir; asıl gerçekleşme, kişinin varlığının Tao’nun ilahi enerjisi ile birleşmesinden ortaya çıkar.”
Kim Tao’ya ulaşmak isterse, meleksi üstatlardan biriyle rabıta kurmak zorundadır. Bu kişi, üstatlarının öğretileri üzerinde çalışmalı, ikilemle ilgili tüm kavramları çözümlemeli, başkalarına hizmet için elinden geleni yapmalıdır. İç temizliğini yerine getirmeli, hocasını gereksiz engellerle rahatsız etmemeli, hocasının ilahi gücü ile manevi rabıtayı korumalıdır. Böylece karşısındaki tüm engelleri aşar, mutlak samimiyetini daima muhafaza eder. Kainatın duyarlılığını andıran alçak gönüllülüğü, azmi ve uyum yeteneği onu ilahi ışıkla doldurur”.
.