Hıristiyanlar İsa aleyhisselamı tanrı yaptılar. Onlara göre İsa olmasaydı kainat yaratılmazdı. Göklerde ve yer yüzünde görünen ve görünmeyen şeyler, tahtlar, egemenlikler, yönetimler ve hükümranlıklar… Her şey onun aracılığıyla ve onun için yaratılmıştır.
Yanlış inanç, bulaşıcı hastalık gibidir, çabuk yayılır. Yukarıdaki inançlar müslümanlara da bulaşmıştır. Bir uydurma Allah Teâlâ’nın Peygamberimiz için şöyle dediği iddia edilmiştir: “Sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım”.
Kimi tarikatlara göre Muhammed aleyhisselam, var oluşun başlangıcıdır. Allah’tan başka hiçbir şey yokken ilk defa hakîkat-i Muhammediye var olmuş, bütün yaratıklar ondan ve onun için yaratılmıştır. Hakîkat-i Muhammediye nur olması bakımından âlemi yaratma ilkesi ve onun aslıdır. Bu nur ölümsüz ve ebedi olduğundan Peygamber için “öldü” denmez. … Hakîkat-i Muhammediye bütün peygamberlerin ve velilerin ledünnî ve bâtınî bilgileri aldıkları kaynaktır. Bu hakikat Hak’tan gelen feyzin halka ulaşmasında aracı olur. Bu inancın tam şirk olduğu açıktır.
Katoliklere göre “Mesih İsa, gerçek Allah ve gerçek insandır. İşte bu nedenle insanlarla Allah arasında tek aracıdır. Bu inanç kimi tarikatçılara da bulaşmıştır. Onlara göre Allah ile hakîkat-i Muhammediye aynı gerçeğin ön ve arka yüzleridir. Bu konuda şöyle bir şiir söylerler:
“Ahad Ahmed’dir, kim mim eder fark,
Bütün âlem o mîm içre olur gark.”
Şiiri açıklamak için şu ilave de yapılır: “Ahad yani Allah’tır.”
Ahmed, Muhammed aleyhisselamın Kur’ân’da da geçen isimlerindendir. “Ahad Ahmed’dir” “Ahad Allah’tır” sözünün tabii sonucu, “Allah Ahmed’dir yani Muhammed’tir” olur. Bu da Hıristiyanların, “Allah, Meryem oğlu Mesih’tir” iddialarıyla aynı anlamı taşır. Bu şiire göre, Ahad (أحد) ile Ahmed (أحمد) arasında farklı olarak sadece bir mim harfi vardır. Bu fark yazılıştadır ve Ahmed’in lehinedir. Çünkü onlara göre bütün alem o mimin içindedir!.. Bu inancın İslam ile ilgisi olmadığı açıktır. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَمَا مُحَمَّدٌ إِلَّا رَسُولٌ قَدْ خَلَتْ مِنْ قَبْلِهِ الرُّسُلُ أَفَإِيْن مَاتَ أَوْ قُتِلَ انْقَلَبْتُمْ عَلَى أَعْقَابِكُمْ وَمَنْ يَنْقَلِبْ عَلَى عَقِبَيْهِ فَلَنْ يَضُرَّ اللَّهَ شَيْئًا وَسَيَجْزِي اللَّهُ الشَّاكِرِينَ (144)
144-“Muhammed, başka değil, sadece bir elçidir; ondan önce de nice elçiler gelmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim (böyle) geri dönerse, Allah'a hiçbir şekilde zarar veremez. Allah şükredenleri mükafatlandıracaktır” (Al-i İmran 3/144)
قُلْ اِنَّمۤا اَنَا بَشَرٌ مِثْلُكُمْ يُوحۤى اِلَيَّ اَنَّمۤا اِلَهُكُمْ اِلَهٌ وَاحِدٌ فَاسْتَقِيمۤوا اِلَيْهِ وَاسْتَغْفِرُوهُ وَوَيْلٌ لِلْمُشْرِكِينَ (6)
6-“De ki: ‘Ben başka değil, tıpkı sizin gibi bir insanım. Bana; Tanrınızın bir tek tanrı olduğu bildiriliyor. Artık ona karşı dürüst olun ve ondan bağış dileyin. Yazık o eş koşanlara.” (Fussilet 41/6)
قُلْ إِنِّي لَا أَمْلِكُ لَكُمْ ضَرّاً وَلَا رَشَداً {21} قُلْ إِنِّي لَن يُجِيرَنِي مِنَ اللَّهِ أَحَدٌ وَلَنْ أَجِدَ مِن دُونِهِ مُلْتَحَداً {22} إِلَّا بَلَاغاً مِّنَ اللَّهِ وَرِسَالَاتِهِ وَمَن يَعْصِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَإِنَّ لَهُ نَارَ جَهَنَّمَ
خَالِدِينَ فِيهَا أَبَداً {23}
21-“De ki: “Benim size ne zarar vermeye gücüm yeter, ne de sizi olgunlaştırmaya.
22- De ki: “Beni Allah’ın azabından hiç kimse kurtaramaz. Ben ondan başka bir sığınak da bulamam.
23- Benimkisi yalnız Allah’tan olanı, onun gönderdiklerini tebliğdir, o kadar. Artık kim Allah'a ve onun elçisine baş kaldırırsa, ona içinde ebedi kalacakları cehennem ateşi vardır.” (Cin 72/21-23)
Müslümanlar beyaz bir sayfa açmaya, tefsir, hadis, fıkıh, akaid ve diğer ilimleri Kur’ân ışığında gözden geçirmeye mecburdurlar. Yoksa dünya da elden gider, ahiret de.
İsmail b. Muhammed el-Aclûnî, Keşfu’l-hafâ (كشف الخفاء), Beyrut 1988/1408
“”,Diyanet İslam Ansiklopedisi (DİA) c. XV, s. 179-180.
“”,DİA, c. XV, s. 179-180.
Sonraki sayfa»»