Ebu Saîd el-Hudrî’nin bildirdiğine göre Allah’ın Elçisi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle demiştir:
“Sizden öncekilerin izlerini, kuşkusuz karış karış, arşın arşın takip edeceksiniz. Onlar bir kertenkele deliğine girseler, siz arkalarından gideceksiniz.
Dedik ki; “Yahudi ve Hıristiyanlar mı?”
-Ya kim olabilir? dedi”.
Bugün Hıristiyanlar daha etkin olduğundan karşılaştırma bazı cemaat ve tarikatlarla Katolikler arasında olacaktır.
Katoliklere göre şirk en büyük günahtır. “Birinci buyruk şirki yasaklar. Allah’tan başka tanrılara inanmak ve Tek olandan başka ilahlara saygı göstermek yasaktır. Putları reddetmek gerekir.” Kutsal Kitap’ta şöyle geçer:
“Dinle ey İsrail, Allah’ımız Rab, bir olan Rab’dir”. (İncil, ).
İsa şöyle demiştir: “Tanrın olan Rabb’e tap, yalnız ona kulluk et.” (İncil, Luka 4/5-8)
İncil’de böyle olmasına rağmen Hıristiyanlar, Allah ile aralarına, İsa’dan 4 asır sonra aracılar koymuşlardır. 325 yılında toplanan İznik Konsili, inanç ilkelerini şöyle açıklamıştır: “Tanrı’nın biricik oğlu, ezelde Baba’dan doğmuş, nurdan gelen nur, gerçek Tanrı’dan gelen gerçek Tanrı, yaratılmış olmayıp Baba ile aynı özdendir”.
Katolikler müşrik sayılmamak için Baba, Oğul ve Kutsal Ruh üçlüsünü bir tek Tanrı gibi göstermeye çalışırlar. Şöyle derler: “Kâdir Baba ve Onun biricik Oğlu ve Kutsal Ruh bir tek Tanrı’dır: Çok Kutsal Üçlü Birlik”.
Ancak bunun gerçeği göstermediğini bilirler. Çünkü şöyle derler: “Tanrı’daki kişiler birbirinden farklıdır. Oğul olan kişi Baba değildir. Baba olan kişi de Oğul değildir. Kutsal Ruh olan kişi de ne Baba’dır, ne Oğul. Temellerinden gelen ilişkiler yüzünden birbirinden farklıdırlar”.
Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Allah üçün üçüncüsüdür” diyenler tam kâfir oldular. Oysa Tek Tanrı’dan başka tanrı yoktur. Eğer dediklerinden vazgeçmezlerse, onlardan kâfir olanları, elem verici bir azap elbette çarpacaktır.” (Maide 5/72-73)
Müslümanların tarikat ve cemaatlerine göre de şirk en büyük günahtır. Çünkü Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Allah şirki bağışlamaz, onun dışında olanı dilediği kimse için bağışlar.” (Nisa 4/48)
Kur’ân-ı Kerim’in hemen her sayfasında şirkle ilgili âyetler yer alır. Ama müslümanların inançlarını anlatan kitaplarda bu ayetler üzerinde yeterince durulmamıştır. Hatta bir çok ayetin üstü adeta örtülmüştür. Bunun sonucu olarak bazı tarikat ve cemaatler, şirk konusunda kendi yolunu bırakmış, Hıristiyanların yoluna girmiştir.
Sonraki sayfa»»