41:42 O’nun (Kuran’ın) önünden ve arkasından batıl gelemez. Hikmetli ve çok övülen tarafından indirilmiştir.
Kuran, ALLAH’ın dininden başka sistemler türetmek arzulayanların önlerindeki en büyük engeldir. Bu sebeple malum güruh, Kuran’a karşı açık bir savaş ilan etmiştir. Çünkü meşruiyetlerini Kuran dışı kaynaklardan almaktaydılar. Hedeflerine hadisler ve fetvalar vasıtasıyla kestirmeden ulaşabilmekteydiler. Her duruma, her koşula uygun olarak zahmetsiz bir şekilde hadis uydurabilmekteydiler. Bu vb. birçok sebepten ötürü tekerlerine karşı en büyük çomağı sokan Kuran’a, insafsızca saldırmaktan geri durmadılar. Hemen hemen hiçbir konuda ittifak edemeyen ( Sünni’sinden – Şii’sine, Batıni’sinden – Zahiri’sine, Sufi’sinden – Selefi’sine) bu grupların, Kuran karşısındaki tutumları, ironik bir şekilde aynıdır.
Bu zümreler, öncelikle en büyük rakipleri olan Kuran’ın korunmuşluğuna gölge düşürecek rivayetler uydurdular. Böylelikle insanların gözünde Kuran’ın değerini düşürüp bu boşluktan sızabileceklerdi.
- Kuran’da çok açık bir şekilde Kuran’ı toplayanın bizzat ALLAH olduğu (75:17) söylenmesine rağmen, Kuran’ı Ebubekir topladı dediler. Hatta daha da kafa karıştırmak için, Osman tertip etti çelişkisini ortaya attılar.
- (87:6,7) ayetlerini tamamen çarpıtarak, Kuran’ın bir kısmını peygamberimizin unuttuğunu iddia ettiler.
- Kuran yazılı bir kaynak değil sözlü bir kaynaktır dediler.
- Peygamber okuma yazma bilmiyordu. Dolayısıyla onun yazıya geçirilişi ilahi değil, insanidir dediler.
- Kuran’daki bazı ayetler şeytan tarafından vahyedilmiştir. Ancak onlar sonra Kuran’dan çıkarılmıştır dediler.
- Mervan, orijinal Kuran’ı yaktı dediler.
- Haccac, Kuran’a bin tane elif ekledi dediler.
- Kuran sonradan harekelendi dediler. Hatta bazı soytarılar işi iyice azıtarak, Kuran indirildiğinde pek çok Arap harfini birbirlerinden ayıran noktaların bile bulunmadığını ileri sürdüler.
- Kuran’a, yedi kıraatte indirilmiştir diyerek birden çok, birbirinden farklı Kuran olduğunu utanmadan ileri sürdüler.
- Bu yedi kıraatle de yetinmeyip birçok şaz kıraat adını verdikleri Kuran’lar türettiler.
- Kuran’daki sıralamanın ALLAH tarafından değil, sahabe tarafından oluşturulduğunu söylediler.
- Peygamber döneminde, parşömen çok yaygın olup, Kuran’ın ilk günden bunlar üstüne yazıldığı çok açık bir şekilde belirtilmesine rağmen (52:2,3) Kuran’ın taşlara, deve kemiklerine yazıldığını rivayet ettiler.
- Şii’ler alelade, Sünni’ler ise yalnızca âlimleri ve kitapları arasında, Kuran’ın birçok kısmının değiştirildiğini, kaybolduğunu ileri sürdüler.
- Şii’ler: Fatma Mushaf’ı, Ali Kuran’ı, adında alternatif Kuranlar oluşturmaktan hayâ etmediler. Ehlibeyt suresi, Ali suresi, Fatma suresi gibi surelerin Kuran’da bulunduğunu ancak Emeviler’in çıkarttıklarını söylediler.
- Sünniler: 72 ayetlik Ahzab suresinin 286 ayetlik Bakara’dan daha uzun olduğunu söylediler.
- Recm ayeti diye bir ayetin bulunduğunu ancak bu cümle, Ayşe annemizin evindeyken bir keçi tarafından yenilerek kaybolduğunu, ancak hükmünün baki kaldığını söylediler. Ve Ömer’in insanlardan korkmasa bu cümleleri tekrardan Kuran’a yerleştireceğini rivayet ettiler.
- (9:128,129) ayetlerinin sonradan eklendiğini iddia ettiler.
- İbni Mesut’un kişisel derlemesinde Fatiha, Nas ve Felak surelerinin olmadığını söyleyerek şüphe uyandırmaya çalıştılar.
- Ubey bin Kab’ın şahsi mushafında Kunut dualarının da Kuran suresi olarak bulunduğunu söylediler.
- Ve bunlarla beraber birçok ayetin, kelimenin, Kuran’da bulunduğu şekilden başka bir şekilde bulunması gerektiğini rivayet ettiler.
15:9 Kuran’ı şüphesiz biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz.
Tüm bu çamur atmalara ve zihin bulandırmalara karşın ALLAH’ın sözü hak olmuş ve Kuran’ın bir harfi bile zayi olmamıştır. Buna güneş gibi parlayan dört delil sunarız.
Birinci ve en güçlü delilimiz, ALLAH’ın, Kuran’ın korunmasını bir heyete, âlimlere, ehlibeyte yahut Müslümanlara bırakmayıp, tekeline alması ve bunu açıkça Kuran’da vurgulamasıdır. (6:115; 18:27; 41:42)
2:176 Şüphesiz ALLAH Kuran’ı hak olarak indirdi. Kitap hususunda ihtilafa düşenler, köklü bir ayrılık içerisindedirler.
İkinci büyük kanıtımız; şu an dünyada bir milyarın üzerinde Kuran nüshası mevcuttur. Ve bu nüshalar arasında ilk günden bu güne değin tarihsel bir kırılma, kopma bulunmamaktadır. Yani elimizde her yüzyıla ait bir numune bulunmaktadır. Tüm bu milyarlarca Kuran metinlerinde önemsiz matbaa ve yazım hatalarını hesaba katmazsak, tek bir fark bile mevcut değildir.
Üçüncü burhanımız; Kuran’ın muhtevasında, emir ve yasaklarında en küçük bir çelişkinin bile bulunmayışıdır. Eğer sonradan bir kul müdahalesi bulunmuş olsaydı, mutlaka kulun etkisi kendi sınırlarıyla çevrili olacağından sırıtacaktı.
4:82 Kuran’ı incelemiyorlar mı? Eğer ALLAH’tan başkası tarafından gelmiş olsaydı içerisinde birçok çelişki bulurlardı.
Son beyyinemiz ise geçtiğimiz çağda keşfedilen 19 mucizesidir. Rabbimizden gelen bu işaret, kitabımızdaki her harfin, kelimenin, cümlenin ve ayetin matematiksel bir şablon üzerine indiğini ortaya koymuştur. Eğer bir harf bile çıkarılsa yahut eklenseydi bu muazzam yapı bozulacaktı.
18:27 Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. O’nun (Kuran’ın) sözlerini değiştirebilecek kimse yoktur. O’ndan başka asla bir sığınak da bulamazsın.
42. ayet 41’in devamı niteliğindedir. Siyaktan da açıkça görüleceği üzere “o” zamiri tartışmasız Kuran’a atıftır.
Buhari, Sahih-i Buhari, Kitabu’t tefsir Bab 15, hadis no: 199
Buhari, Sahih-i Buhari, Ebvâbu Sucûdil- Kur an, hadis no:1 Salman Rüştü’nün fırtınalar koparan ve ülkemizde de Madımak katliamıyla sonuçlanan “şeytan ayetleri” fitnesinde geçmiş ulema, Aziz Nesin’den de Salman Rüştü’den de daha suçludur. Bu uydurma rivayet, pek çok müfessirin tefsirinde, İbn Sad’ın “ Tabakât ’ında, İbn Cerir’in tarihinde İbn İshâk’ın Siyer’inde, Musa bin Ukbe’nin “ Meğazi’sinde, Vahidi’nin Esbâb-ün Nüzul’unda, İbn Ebi Hâtim, İbn Munzir, Bezzâr, İbn Merdûye ve Taberâni ’nin hadis kitaplarında yer almıştır. Başka birçok kitaplarda konu olarak yer almış ve üzerinde yorumlar yapılmıştır.
Arap alfabesini az çok bilenler, noktasız Arap alfabesinin, sadece anlamsız çizgilerden ibaret olduğunu çok iyi bilirler
Buhari, Sahih-i Buhari, Bedi’ül halk, hadis no: 29
Buhari, Sahih-i Buhari, Kitabu’t tefsir Bab 15, hadis no: 199; Buhari, kitabu’l cihad ve siyer hadis no:47
El-Kafi, c.1, s. 412; Kuleyni, El-kafi, 414/1; El Kummi, 206/4; Kuleyni, El-Kafi, c.4 s.446
Kütübü Sitte’nin altı kitabından olan Ebu Davut’un 29. bölümü (harfler ve kıraatler bölümü) ve Tırmizi’nin “okuyuş farklılıkları” bölümü tamamen elimizdeki mevcut Kuran’dan farklı okunması dikte edilen harflere, kelimelere ve cümlelere ayrılmıştır. Ayrıca bkz. Buhârî, Menakıb: 27; Müslim, Salat-ül Müsafirin: 17; Tırmizi okuyuş farklılıkları: 7, 2939; Buhari, ashabın faziletleri 82; Tırmizi okuyuş farklılıkları, hadis no :2930
Kuleyni, El Kâfi, hadis no:630
Celalettin Suyuti, El İtkan, c.2, s.32
İbni Mace, Nikah 36/1944; Hanbel, Müsned, 5/131, 132, 183; 6/269
Buhâri, Sahih-i Buhari, Hudut 30. 31 Tırmizi; Sünen-i Tırmizi, Hudut 7; Müslim, sahih-i Müslim, Hudut 15; İbn Mâce, Hudut 9.
Buhari, sahih-i Buhari, Kitabu’t tefsir Bab 15, hadis no: 199
Celalettin Suyuti, El İtkan, c.2, s.32
Buhârî, Menakıb: 27; Müslim, Salat-ül Müsafirin: 17; Tırmizi okuyuş farklılıkları: 7, 2939; Buhari, ashabın faziletleri 82; Tırmızi okuyuş farklılıkları, hadis no :2930; Celalettin Suyuti, El İtkan, c.2, s.32 Buhârî, Husumat: 27; Müslim, Salat-ül Müsafirin, 17;Tırmizi okuyuş farklılıkları 11- 2943; Ebu Davut, sünen Ebu Davut, Salat, 5, hadis no: 410; Tırmizi, Menakıp, 65 (3898); Hanbel, Müsned, 20257; İbni Mace, Nikah 36/1944; Hanbel, Müsned, 5/131, 132, 183; 6/269
Muazzam bir işaret olan 19 mucizesini inşallah detaylı bir şekilde kaleme alacağız. Bazı şaşkınların, mucizenin aksi istikamette Kuran’ın korunmuşluğuna gölge düşürecek söylemleri kafa karıştırmasın. ALLAH ayetlerini ona gerçekten inanmayan gelenekçi ve modernistlerden uzak tutuyor sadece…
Bu ayetteki “o” zamiri Kuran’a gider. ALLAH’a değil. Çünkü ayetin başında “sana vahyedilen” ibaresi vardır. Yani ayetteki mezkur Rabbin sözleri, Hz. Muhammed’e (asvs) indirilmiş olan Kuran’dır. ALLAH’ın Kuran haricindeki önceki peygamberlerimize verdiği vahiyleri / sözleri tamamen değiştirilmiş ya da kaybolmuştur. Bazı cingöz misyonerler, bu ayetlerden yola çıkarak Tevrat ve İncil’in de değiştirilmemiş olduklarını empoze ediyorlar. İkinci aşamada ise özellikle İncil’le yoğrulan modernist, çağdaş, aptal kişiyi bak Kuran İncil’le çelişiyor diyerek Kuran’dan uzaklaştırarak Hıristiyan yapıyorlar. Oysaki Kuran açıkça Tevrat’ın ve İncil’in tahrif edildiğini söyler. (2:75; 5:13) ayrıca bu iddiaları, tarihsel gerçeklerle de çelişir. Çünkü Kuran, 24 tane peygamber sayıp hepsine vahiy / kitap verildiğini belirtir. Bu peygamberlere verilmiş olan kitaplardan günümüze ulaşmış olan var mıdır? Örneğin Hz. İbrahim, Hz. Nuh, Hz. Salih... gibi peygamberlerin kitapları nerededir? Hatta Kuran her topluma bir peygamber gönderildiğini söyler. (16:36) Bu 10 binlerce peygamber ve kitap olduğu manasına gelir. Demek ki ALLAH’ın sözleri değiştirilebilir ve tahrif edilebilir, ancak Kuran bundan müstesnadır.
|