ANASAYFA

FORUM

HABERLER

ZİYARETCİLER

SORULARINIZ

KİTAP

EFENDİMİZ

NAMAZ

HİKMETLİ KİTAP

FİLİMLER


   
  Tevhid Nesli geliyor....
  katoliklerde aracilik inanci 2
 

5- Havariler

Havariler, İsa aleyhisselama destek veren 12 kişidir. İsa, İsrail oğullarının kendini tanımazlık ettiklerini sezince; “Allah yolunda bana kim yardım eder?” demişti. Havariler; “Allah için bizler yardım ederiz. Çünkü biz Allah’a inandık. Şahit ol; biz ona teslim olmuş kimseleriz” diye cevap vermişlerdi. (Al-i İmran 3/52)

Elimizdeki İncil’e göre İsa çarmıha gerilip defnedildikten üç gün sonra kabrinden çıkmış, Celile’de 11 havarisine gö­rünmüş ve şöyle demiştir: «Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi. Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin. Onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un adıyla vaftiz edin. Size buyurduğum her şeye uymayı onlara öğretin. İşte ben, dünyanın sonuna dek her an sizinle birlikteyim.» (Matta 28/16-20).

Bu sözler İncil’e ait olamaz. Gerçek İncil yalnız Allah’ın sözlerini içerir. İsa’nın ölümünden sonra havarilerine göründüğü iddiası kabul edilemez. Allah Teâlâ şöyle buyurur:

“İsrail Peygamberlerinin arkasından Meryem oğlu İsa’yı, önündeki Tevrat’ı doğru sayan bir elçi olarak gönderdik. Ona da yol gösterici ve aydınlatıcı olan İncil’i verdik. O, önündeki Tevrat’ı doğru sayan, yol gösteren ve sakınanlara öğüt veren bir kitaptır.” (Maide 5/46)

Meryem oğlu Mesih sadece bir elçidir. Ondan önce de elçiler gelip geçmiştir. Annesi dosdoğru bir kadındır. Her ikisi de yemek yerlerdi. Şimdi sen onlara bu belgeleri nasıl açıkladığımıza bak. Bir de onların yalana nasıl itildiklerine bak!” (Maide 5/75)

İsa aleyhisselam vefat edince dünya ile ilişiği kesildi. O, ahirette Allah’a şöyle diyecektir:

“İçlerinde bu­lunduğum sü­rece on­ları gö­zeti­yordum. Beni vefat etti­rince artık onlar üze­rine gö­zetle­yici yalnız sen oldun. Sen her şeyi gö­rüp gözetirsin.” (Mâide 5/116-117)

Dolayısıyla İsa’nın vefatından sonra söy­lediği iddia edilen yukarıdaki sözler; ne İncil’in bir parçası ne de İsa aleyhisselamın sözü olabilir.

İncil’e yapılan bu tür eklemelere dayanılarak havarilere ruhani  yetkiler verilmiştir. Bu eklemelerden birine göre İsa, 12 havarisinden bir kurul oluşturmuş ve başına Petrus’u getirmiş, ona şöyle demiştir: “Göklerin egemenliğinin anahtarını sana vereceğim. Yeryüzünde bağlayacağın her şey göklerde de bağlanmış olacak. Yeryüzünde çözeceğin her şey, göklerde de çözülmüş olacak.” (Matta 16/19)

Bağlama ve çözme yetkisi şöyle yorumlanmıştır: Havarilerin, topluluğa (Kiliseye) kabul edecekleri veya topluluktan reddecekleri kişiler, Allah tarafından da kabul veya reddedilecektir. Kiliseyle barışma, Allah ile barışmadır.

6- Kilise

Katoliklere göre Kilise, hiyerarşik organlardan ve Mesih’in mistik bedeninden oluşmuş bir topluluktur. Göksel armağanlarla donatılmıştır. Kilisenin, biri insani diğeri ilahi olan iki farklı yapısı vardır. Kilise insanlıkla Allah arasındaki birleşmenin işareti ve aracıdır.

7- Rahipler

Katoliklere göre rahipler, insanların Allah ile olan ilişkilerinde günahlara karşılık adaklar ve kurbanlar sunmak üzere atanan kişilerdir. Bu tanım İbranilere Mektupların 5. bölümünün 1. cümlesine dayanılarak yapılmıştır. Bu Mektuplar,  elimizdeki İncil’in bir bölümüdür. Onların giriş cümlesine göre mektupları kimin yazdığı belli değildir. Katolik rahipler; episkoposlar, Papa ve papazlar olmak üzere üç bölümde incelenecektir.

a- Episkoposlar: Episkopos, gözetmen ya da başkan anlamına gelir. Onlar Kilise’nin en yetkili kişileridir. Katoliklere göre Kilise, Mesih’in yeniden gelişine kadar yöneticilik sorumluluğunu üzerlerine alan havarilerin takipçileri episkoposlar aracılığıyla havariler tarafından eğitilmeye, kutlulaşmaya ve yönetilmeye devam eder. Episkoposları dinleyen Mesih’i dinlemiş, onları reddeden Mesih’i ve Mesih’in gönderdiği kişiyi reddetmiş olur.

b- Papa: Papa, Havari Petrus’un halefi ve episkoposlar kurulunun lideridir. Bu kurulun bütün Kilise üzerinde tam ve yüce bir yetkisi vardır. Bu yetki, yalnızca Papa’nın rızasıyla ortaya konabilir[1]. Her episkopos, Petrus’un halefi ve episkoposlar kurulunun önderi olan Roma episkoposu yani Papa ile birlik içinde görev yapar. Papa ve episkoposlar kurulu yanılmazdır[2].

Katoliklere göre Rab İsa, Havari Petrus’u Kilisenin gözle görülür temeli yaptı. Ona Cennetin anahtarlarını verdi. Havari Petrus’un halefi, Roma Kilisesi episkoposu olan Papa, Mesih İsa’nın Vekili ve yeryüzündeki bütün Kilise’nin çobanıdır[3]. Papa, “canların üzerinde Tanrısal atama sayesinde yüce, tam, dolaysız, evrensel yetkiye sahiptir[4].”

c- Papazlar: Rahip veya Kahin denen papazlar Katoliklere göre “Al­lah’la ilgili konularda insanları temsil etmek için atanırlar[5]ve episkoposlarının yönetimi altındaki episkoposluk bölgesinde görev yaparlar[6]. Papazlığın kaynağı Mesih’in bizzat kendisidir. Papazlığı o kurdu; ona yetki, misyon, yönelim ve güç verdi[7]. Papaz, kişisel yetkisiyle insanlara; “seni Baba’nın adına vaftiz ediyorum, seni bağışlıyorum” diyebilir[8].

Nazianzlı Gregorius genç bir papaz iken şunları yazmış: “.... Papaz kimdir? Papaz gerçeğin savunucusudur. Meleklerle birlikte dikelmekte, başmeleklerle birlikte hamd etmekte, mihrap üzerinde kurbanları sunmaktadır. Mesih’in rahipliğine katılmakta, yaratığı yeniden biçimlendirmekte, yaratığı Tanrı suretine yeniden kavuşturmakta, öbür dünya için yaratığı yeniden yaratmakta, daha da önemlisi kendi tanrılaştığı gibi tanrılaştırmaktadır da[9].”

8- Vaftiz: Vaftiz, Yunanca suya batırmak demektir. Katoliklere göre Vaftiz, Hıristiyan olmanın ilk şartıdır[1]. Rab İsa, günahların bağışlanmasını inanca ve vaftize bağlamıştır[2]. Vaftiz sırasında alınan bağış öylesine tam ve eksiksizdir ki, ne ilk günahta ne de özgür irade ile işlenen günahlarda silinecek bir şey veya cezası ödenecek bir suç kalır[3]. “Vaftiz, Baba Tanrı’da Oğlu aracılığıyla Kutsal Ruh’ta yeniden doğuşu sağlayan lutfu verir. Çünkü Tanrı’nın ruhunu taşıyanlar Oğul’a yönelirler, Oğul onları Baba’ya takdim eder, baba da onlara bozulmazlık verir[4].”

9- Günah Çıkarma: Katoliklere göre “yalnız Allah günahları bağışlar”. Bir Kilise ruhanisi “günahların bağışlandı” derken Allah’a ait bir yetkiyi kullanır[5]. Bu sebeple ne kadar büyük olursa olsun Kilise’nin bağışlayamayacağı günah yoktur[6]. Günahları bağışlama yetkisi yalnız Papa’ya ve onun tarafından yetki verilen yerel episkoposa ya da papaza aittir[7].

Allah Teâlâ şöyle buyurur: ... Günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir?” (Al-i İmran 3/135) Bunu Katolikler de kabul ettiğine göre Allah tarafından verilmiş bir yetkiye dayanmadan,  günah bağışlamaya kalkmaları büyük bir yetki ihlali olur.

10- İlahlar Piramidi: Katoliklere ait yukarıdaki bilgileri değerlendirdiğimiz zaman karşımıza bir ilahlar piramidi çıkar. En üstte Allah vardır. Sonra sırayla İsa, Kutsal Ruh, Meryem Ana, Havariler, Papa, Episkoposlar ve Papazlar gelir. Bunların her birine Allah’a ait yetkiler verilmiş, Kutsal Ruh dışındakiler yarı tanrı, yarı insan sayılmışlardır. Bu, o varlıkları Allah’a ortak koşmaktır. Allah Teâlâ şöyle buyurur:

“Hahamlarını ve rahiplerini, Allah ile kendi aralarında aracı rabler edindiler. Meryem oğlu Mesih’i de öyle. Oysa onlara verilen emir, sadece tek bir Tanrı’ya kul olmaları idi. Ondan başka tanrı yoktur. Allah, onların şirkinden uzaktır.” (Tevbe 9/31)

“Allah üçün üçüncüsüdür” diyenler tam kâfir oldular. Oysa tek Tanrı’dan başka tanrı yoktur. Eğer dediklerinden vazgeçmezlerse, onlardan kâfir olanları, elem verici bir azap elbette çarpacaktır.” (Maide 5/73)

Katoliklere göre İsa, Kutsal Ruh, Meryem Ana ve Havarileri Kilise temsil eder. Bu sebeple asıl tanrı Kilise’dir. Onların şu sözleri bunu ispatlamaktadır:

“Kilise, hiyerarşik organlardan ve Mesih’in mistik bedeninden oluşan bir topluluktur. Göksel armağanlarla donatılmıştır. Biri insani diğeri ilahi olan iki farklı yapısı vardır. Kilise insanlıkla Allah arasındaki birleşmenin işareti ve aracıdır. Mesih’e benzeyen kilise görevlileri Mesih’in kullarıdır. Çünkü söyledikleri sözler ve verdikleri ihsan kendilerinin değil, başkalarına verilmek üzere kendilerine emanet edilen Mesih’in sözü ve ihsanıdır.

 



[1]  Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,  par. 1213 vd; Abdurrahman Küçük, Dinler Tarihi, Ocak Yayınları, Ankara, 1997, s. 268.

[2] Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,  par. 977.

[3] Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,  par. 978.

[4] Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,  par. 683.

[5]  Bkz. Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,  par. 1441 vd.

[6] Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,  par. 982.

[7] Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,  par. 1463.



[1] Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,  par. 877, 880, 883.

[2] Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,  par. 891.

[3] Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,  par. 936.

[4] Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,  par. 937.

[5] İbranilere Mektup, 5/1.

[6] Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,  par. 877

[7] Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,  par. 874

[8] Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,  par. 878.

[9]  Katolik Kilisesi Din ve Ahlak İlkeleri,  par. 1589.

 
 
  Bugün 103 ziyaretçi bizimle...  
 
Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden